30 Eylül 2009 Çarşamba
09:36
 
Bloglar
Kırmızı Alarm!

Dün Microsoft'un düzenlediği " Microsoft Güvenlik İstihbarat Raporu Volume 7 " sunumu vardı. Bizde katıldık sunuma.  BT Güvenlik Hizmetleri  Direktörü Halil Öztürkci Bey gayet yalın bir dilde gerçekleştirdi sunumunu,  hani elinde cep telefonu taşıyan herkesin anlayabileceği bir sunumdu. Anlaşmasına anladıkta ... Anladıklarımız ve duyduklarımız çok hoşumuza gitmedi.

Sebebi ise gayet basit...En korunaksız daha doğrusu kendimizi koruma konusunda en zayıf ülkelerden biriyiz.Hatta 2. sıradayız.

Şimdi bir tablo düşünün 81 il'de 71 milyon kişinin yaşadığı bir ülke ve bu 71 milyon kişinin 12 milyonunun yaşadığı en kalabalık metropollerden birinde yaşıyorsunuz. İş dünyası, alışveriş dünyası, dünya ekonomisi ve daha bir çok konu sizlerin dahil olduğunuz çarklı sisteminin, farklı çarklarından yönetiliyor. Ayrıca, bu ülke ticaret yolları ve doğal kaynakları bakımındanda dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir ülke ve bu ülke siber saldırılara karşı duyarsız...Duyarsız diyorum çünkü duyarlı olmak harekete geçmeyi gerektirir.

Bu tablo'nun sonunu hepimiz az çok tahmin edebiliyoruz.  Tüm dünyada yaşama ve çalışma alışkanlıkları değişti. Teknoloji geliştikçe bankamızı cebimizde, uçak biletlerimizi e-mailler de, arabımızı şifrelerde ve ev anahtarlarımızı kendimize has deri yapısına ait olan parmak uçlarımızda taşımaya başladık.

Artık hem daha çok mobil hemde daha çok ulaşılır olmak zorundayız ama tüm bunları yaparken de gerek profesyonel hayatta gerekse özel hayatta bizler için değerli olan herşeyi  korumak zorundayız.

Ama, Microsoft'un raporu gayet açık bilgisayarlarımız ve sistemlerimiz yeteri kadar korunaklı değil. Bu,  şu demek tüm kişisel bilgileriniz ve hatta sizinle birlikte tüm sevdiklerinizin, çalışanlarınızın, temasta olduğunuz kişilerin bilgileri kötü niyetli kişiler tarafından her an ele geçirilebilir...Hacker dediğimiz  zararlı yazılımlarla bilgisayarımızdaki dataları, verileri ele geçiren grubun işi bu. Başkalarının dataları ve kazandıkları üzerinden yaşamak(En azından bir kısmının).

En basit örnek. Facebook'ta video açmaya çalıştınız bu videoyu açarken bilgisayardan bu videoyu seyretmek için uygun CODEC'lerin yüklü olmadığı yüklemek isteyip istemeyeceğiniz sorusu geldi. 2 ihtimal var. 1. Gayet doğru mesaj olabilir ve yükledikten sonra sadece çok güzel bir video izlersiniz.

2. ihtimal hacker marifeti olabilir, yüklersiniz codeclerle birlikte bilgisayarınıza kayıt cihazı gibi çalışan zararlı yazılımlarda girer ve girdiğiniz sayfalardaki girdiğiniz banka, facebook, yatırımla ilgili tüm şifrelerinizi karşı tarafa aktarır. Tabi bunun başında da videonuzu seyredersiniz.

Bu kadar basit bir durumda bile sizi uyaracak bir mekanizmanız yoksa durumunuz hiç parlak değil. 72 milyon kişinin dolaştığı bir ülkede gömü buldum ! zenginim ben yaşasın! diye bağırdıktan sonra evinizin kapıları, camları açık kasanızın anahtarları hemen mutfak masasının üzerinde yorgunluktan uyku hapı alıp uyumaya benzer. Birileri hiç tereddüt etmeden o kapıdan girer kasanızı açar ve bulduğunuz ve emek harcadığınız herşeyi alır ve siz neden diye soramazsınız?

Bilgisayarlar Dikkat Köpek Var yazmakla korunmaz...