Yıl 1996... Türkiye’de 6 adet Kablolu TV lisansı alan bir şirketin İş Geliştirme Departmanında çalışmaya başlayan genç bir mühendis olarak, henüz regülasyonun oturmadığı gri bir alanda ( hala oturdu mu tartışılıyor ), hızla gelişmekte olan bir Televizyon endüstrisinin içinde bir sayfa açmaya hazırlanıyordum. 2 yıl gibi bir süre içerisinde Türkiye’nin ilk çocuk kanalı Nickelodeon’un ve Türkiye’nin ilk belgesel kanalı Discovery Channel’ın bu 6 lisanstan iki tanesinin içeriğini oluşturması için ne kadar yoğun çaba gösterdiğimizi hatırlıyorum. Herhalde en zoru da, yasaları henüz oluşmamış bir sektörde Viacom ve Discovery Channel International gibi medya dünyasının iki önemli markasını Türkiye’de yatırım yapmaya ikna etmek olmuştu. Sonuçta 6 kablolu lisansına da içerik oluşturabilmiş ve Ulusal Kanal diye isimlendirilen 12 -13 kanalın yanına sadece belirli temalarda yoğunlaşmış altı adet televizyon kanalını kurmuştuk. Kablolu TV alt yapısının el verdiği dörtyüzbin küsür aboneye farklı içerik sunmak keyifli ancak reklamverenlerin dikkatini çekebilmek de bir o kadar zordu...

Bugün bakıyorum da Ulusal, Bölgesel, Yerel veya uydudan yayın lisansına sahip yüzlerce kanal yer alıyor. Kablo TV’ye aboneleri yaklaşık 50 -60, Dijital Platform üyelere 100 küsür kanal izleme imkanına sahip. Dağıtım imkanı 13 yıl öncesine göre kat ve kat artmış.

Ancak hızla gelişen Internet yatırımları çok daha farklı bir pencereyi tüketicilerin önüne seriyor. Sadece ekranın karşısına geçip izleme! Sürece katıl... İstediğin programı izleyebilmek için eve yetişmeye çalışmana artık gerek yok ! İstediğin programı istediğin zaman izle. Hangi konuda video izlemek istiyorsun, hemen bul... Programları beğenmiyor musun, çek bir video paylaş dünyayla... Olanakların sınırsız yeterki iste, çaba göster ve paylaş... 13 sene önce neredeydik, şimdi neredeyiz...

Farkında mısınız ?