30 Eylül 2009 Çarşamba
09:36
 
Bloglar
Yarın Bugünün Devamı Değilse?

Yarın Bugünün Devamı Değilse?...

11 OCAK 2009

“Musluklarından Wireless akan bir çağın çocukları onlar”

Çok sevdiğim, iş yapış şekline hayran olduğum bir dostum söylemişti bir zaman önce bu sözü, pek anlamadım önceleri…Sonra sonra biraz daha onun baktığı taraftan (gençlerin penceresinden) bakınca ne demek istediğini çok iyi anladım…

Biz (ki o kadar eski bir nesil değiliz) yeni yeni bilgisayarların eve girdiği, atari isimli oyunda packman oynayarak eğlenen bir nesildik. Bizim en büyük kabusumuz elektriklerin kesilmesi ve o oyunların yarıda kalması olurdu ki ödevlerdekağıt ve kalemle yapılıp inşaat çimentosundan daha ağır almanaklardan araştırılırdı. Dolayısıyla eve bilgisayar alındıysa ve elektrik kesildiyse ödev yapılabiliyorduk ve biz bunalımlara girmiyorduk. Kah elektriksiz kah susuz zaman zaman da yolları kapanabilen yerlerde kendi oyunlarımızı ve kendi yaşamlarımızı geliştiriyorduk DÜŞÜNEREK…

Şimdi gerçekten musluklarından wireless akan bir gençlik var. Biz evimizdeki elektrik düğmesini açtığımızda ışığın yanmasına ne kadar alışıksak onlarda bilgisayarlarını açtığında bağlanacak bir wireless a o kadar alışıklar…Kendi odasında, olmadı yemek masasında, olmadı bahçede, çok sıkıldı kafede heryer ve heryönde dalgaboyu wireless dolu…

Bence harika bir imkan. Sürekli gelişme, bilme ve haberdar olma durumu…Herşeyden bilgileri var…Ne istediklerini, nereden geldiklerini ve nereye gideceklerini seziyorlar…Güney’in Kuzey kadar soğuk olmadığını başka hayatları, başka hikayeleri biliyorlar… Bilmek ve Agah olmak güzel aksini kim iddia edebilirki?… KİMSE…

Bir de madalyonun başka yüzü var ki üzerinde durulması gereken konu bu…Yeni gelenler düşünmeye nereden başlayacaklarını bilmiyorlar ve bu sebeple düşünme yetilerini gittikçe köreltiyorlar yada pratik düşünme yetilerini mi desem…

2010 yılında neredeyse Üniversite mezunu olmayan genç yok denecek kadar az hele ki büyük şehirlerde, hemen hemen tüm gençler master yapıyor ve hepsinin illaki bir yabancı dili var… İş başvurusunda hepsi kendi donanımına ve hayat standardına göre alması gereken aylık rakamı yazıyor…

- İyi de niye sen?

- Senden bir önceki ve senden beş sonrakinden farkın ne?

- Niye 1 saat önce görüştüğüm arkadaşı değil de seni işe alayım?

- Ya da niye birbirinin aynı 1 milyon kişiyle görüşeyim?

Demek ki farklı bir şey aranıyor ve isteniyor...Bir pırıltı, bir fark ve fakındalık hem kendisi hem bizim için… Düşünce, düşünceden doğan yetenek, araştırmadan doğan farklılık ve bakarken görmeyi beceren bir çift göz …

Aslında uzun lafın kısası şu wireles internet, entegre devreler ve kolaylaşmış hayatlar süper bir hayat ama ya yarın bugünün devamına uyanmazsanız…Bari bunu düşünün